Aylık arşivler: Ocak 2016

ÜRETENLERİN ORTAK DÜŞMANI

ÜRETENLERİN ORTAK DÜŞMANI

Önce üretimden yana olacaksın,

Önce üretimden yana…

Bir çok şeyi birbirine katarak

Yeni bir şey yapmaktan yana

Çünkü üretimden yana olmak

İnsandan yana olmak demek

Emek demek, terlemek demek

Değerlere değer katmak,

Katma değer yaratmak demek.

Beraber üretip beraber yemek demek

Eskiden kafalar karışıktı

Üretenler sınıflara ayrılmıştı

Emek, sermaye, doğa..vs. diyerek

Üretenleri parçalamışlardı.

Oysa artık görüyoruz

Sermaye patronun değil artık

Herkesin, bütün insanların…

Üretimin gerçek anası doğa

Bizim, hepimizin…

Görüyoruz artık, artık tamam

Herkes kendine emek verdiği kadar

Herkes gayreti kadar adam

Herkes bilgisi kadar patron.

İşçi patron düşmanlığı yok artık

Onlar artık aynı safta, aynı tarafta

Artık düşmanlık, üretenlerle spekülatörler arasında

Emek, kolda kasta değil artık

Kasla beynin birliğinde

Hatta tüm çalışanların iş birliğinde.

Kişisel bir değer değil emek

Hiç yanlış olmaz, onu;

Ortak amacın ortak değeri

diye tarif etmek.

Eskinin patronu yok artık

O artık filmlerde kalmış

Garip bir fabrikatör…

Onun da, tüm üretenlerinde

Ortak düşmanı artık;

Soyguncu spekülatör

Wall Steet’te, Londra’da Hong Kong’da

Kağıdı dolar diye sattıran,

Bir bonoya 9 tur attıran

Kurları, borsaları

Hop oturtup hop kaldıran

Monater Kreatör Spekülatör

 

Sensin ulan sensin

Bütün üretenlerin

Ortak düşmanı sensin

O yüksek faizleri alan

Üretene ödenmeyecek borçları salan

Fabrikaları kapattıran

İnsanları işsiz bırakan

Sensin…

 

Bebeleri açlıktan öldüren

Yağmur ormanlarını yok eden

Suları denileri kirleten

Küreyi ısıtıp, ozon tabakasını deldiren

Sensin

Allah belanı versin

Allah senin belanı versin.

Dr.Cemil Çakmaklı

ÇÜNKÜ PARÇA YOK ZATEN, ÇÜNKÜ HER ŞEY BİR BÜTÜN, DÖNÜP DURAN BİR BÜTÜN…

ÇÜNKÜ PARÇA YOK ZATEN,

ÇÜNKÜ HER ŞEY BİR BÜTÜN, DÖNÜP DURAN BİR BÜTÜN…

Ben artık hiç bir şey bilmiyorum

Bilmek de istemiyorum

Çünkü bildikçe, öğrendikçe

Bilmediklerim çoğalıyor…

Biliyorum zannettikçe,

Bilmiyorum ne oluyor?

Bildiğim her şey çitişiyor ve,

Birbirine karışıyor.

 

Bir iş var bu işte

Bir yanlış var bu gidişte…

 

Kimse; “sorun çöz, sorun çöz”

deyip durmasın bana

Her çözüm başka bir sorun doğuruyor.

Çözdükçe sorunlar çoğalıyor

Çözdükçe sorular çoğalıyor.

Bilmiyorum ne oluyor?

Çözdükçe kafam karışıyor…

 

Bir iş var bu işte

Bir yanlış var bu gidişte

 

Sonunda anladım ben, anladım.

Her şey parça parça zannedilmiş,

Hücre denilmiş, atom denilmiş

Bilginin temeli yanlış atılmış.

Evrende her şeyin birbirine bağlı

ve bir bütün olduğu atlanılmış.

 

Anladım ben, anladım

Her şey parçalara bölünmüş,

Sonra da zaten olmayan parçalar birleştirilirse

Çözüm bulunur sanılmış

 

Özetle; buradan önceki herkes,

Her şeyi karıştırmış asırlarca,

Zannetmişler ki;

Her şey parça parça

Oysa gözlerinin önünde

Bir bütün halinde

Dönüp duruyor koca dünya

Bundan böyle;

Deliler gibi yapacağım ben de

Hiç bir şeyi hiç bir şeye bağlamayacağım

Bırakacağım parçacılığı

Parçalarla,

ve parçacılıktan doğan saçmalarla

Uğraşmayacağım…

Denge ölüdür biliyorum,

Bu yüzden parçalarla denge kurmayacağım

Artık bildiklerimin temeline

Döngüyü koyacağım…

Çünkü;

Döngüdür canlı olan,

Hatta bütün evreni

Tek bir canlı gibi yaşatan

ÇÜNKÜ PARÇA YOK ZATEN

ÇÜNKÜ HER ŞEY BİR BÜTÜN

ÇÜNKÜ HER ŞEY KENDİ İÇİNDE

DÖNÜP DURAN BİR BÜTÜN..

Dr.Cemil Çakmaklı

ARTIK YOKSUN YA SEN DE

ARTIK YOKSUN YA SEN DE

VALLAHİ KORKUYORUM ANNE

Kocaman adam oldum da, hala

Çarelerimin dertlerime yetmediği

Zamanlarda

Geceleri uykum kaçıyor.

Hayatın oyuncakçıları kapalı ya

Sığınacak bir yer yok ya

O saatlerde

Artık yoksun ya sen de

Vallahi korkuyorum anne.

 

Biliyorum tabi,

Küçükken öğretmiştin hani;

“Korkunun çaresi üstüne gitmektir.

ve de üstüne gittiğin şeyi

İyi bilmektir”

Ama senden sonra;

Bildiklerim korkularımı yenmeye

yetmiyor anne

Çarelerim dertlerimi

Örtmüyor anne…

Artık yoksun ya sen de

Vallahi korkuyorum anne

Yaşadığında seni görmezdim bile…

Oradan, Zonguldaktan;

Varlığın yetişirdi olduğum yere

Ankara’ya, İstanbul’a

Singapur’a, Paris’e

Şimdi anlıyorum, her yere

Ama gittiğim her yere,

Benimle geldiğini anne…

 

Artık yoksun ya sende

Vallahi korkuyorum anne.

 

Sen gidince öğrendim anne

Bütün gücümün senden geldiğini

ve bana bütün çareleri

Senin gönderdiğini…

Yine sen gidince öğrendim anne,

Yetimliğin yaşı olmadığını

ve yetimliğin anne

Benim gibi gözü kara herife bile

Nasıl bir korku saldığını…

 

Artık yoksun ya sen de

Vallahi çok korkuyorum anne.

Dr.Cemil Çakmaklı

Ekolojik Bakışlı Şiirler

Derler ki; entropi bir sistemdeki karmaşanın, belirsizliğin ve düzensizliğin ölçüsüdür. Ekolojik ve sosyolojik reel sistemler için geçerli olan bu durum reel sistemlerin tanımlamasını yapan sözcüklü sistemler yani yazılar içinde geçerlidir. Diğer bir değişle; ”Ekolojik Bakış” içermeyen her türlü yazı entropiktir. 

Şiirler de; ekolojik yaklaşım içermiyorsa eğer çelişkiden, belirsizlikten, kargaşadan ve sen-ben çizgiselliğinden kurtulamaz. Aşağıda Cemil Çakmaklı’ nın, bu anlayışla ve ekolojik yaklaşımla denediği bazı şiirlerini bulacaksınız. 

ELLİ YILIN HER GÜNÜ

ELLİ YILIN HER GÜNÜ

Elli yılın her günü

Her sabah ilk olarak

Ellerimi okşarım

Ellerimi öperim

Büyük aşkım, akrabam,

Benim en büyük yaram

Elli yıldır kapanmayan tek yaram

Neden ellere bıraktım seni?

Neden ayrı insanlarla yaşadık?

Elli yılın her günü

Bu sorular kemiriyor da beynimi

Ama hala bilmiyorum nedenini

Dokunduğumda allar basar tenini

Ve diğer hiçbir yerini

Elli yıldır unutmadı ellerim…

İşte ben bu yüzden

Elli yılın her günü

Her sabah ilk olarak

Ellerimi okşarım

Ellerimi Öperim

Ve biliyorum

Ellerimi öperken öleceğim.

                                 Dr. Cemil Çakmaklı

OKEYCİYE EKOLOJİ DERSİ

OKEYCİYE EKOLOJİ DERSİ

Ne bu be, ne bu

Gittim, dünyanın haline baktım geldim

Siz hala Okeydesiniz.

Ben miyim dünyanın enayisi

Bir ben mi merak edeceğim her şeyi

Her şeyin nedenini…

Hepimizin derdi değil mi,

Şu dünyanın nasıl döndüğü,

Nasıl çalıştığı…

Bir benim mi derdim,

Enerjinin nasıl maddeye dönüştüğü

 

Sonra kardeşim,

Herkesin derdi

beni mi gerdi…

Sentetikler insan bedenini

Kloroflorokarbon insan atmosferini

delik deşik edecekmiş.

Sonra neymiş?

Küresel ısınma falan filan

Dünyanın ve insanlığın

Geleceği tehlikedeymiş.

 

Olmaz kardeşim olmaz

Bir tek benimle olmaz

Herkes her haltı yiyip

belli etmezken

karda ayak izini

Bir ben mi düşüneceğim

Karbon ayak izini.

 

Demem o ki, abi

Herkes düşünmeden yaşarken

Üstelik yakıp yıkıp bozarken

ve de siz daima okey oynarken

Ben tek başıma

Koruyamam sizin dünyanızı

 

Aklınızı başınıza alın

Delikanlılık budur deyip

Elinizi okeyden çekin

Dünyanın altına koyun

Hadi kardeşim hadi

Bırakın okeyi mokeyi

Ben aranızdan gelmeyim

Bilirim bu ayakları

Dudak bükmeleri

Savsaklamaları

Sonra fena kızarım

Hiç çekinmem bak,

fiyakanızı bozarım..

Dr.Cemil Çakmaklı