Ömrünce lafını ediyorsun,
Ama bir gün
Günlerden bir gün
Aniden, tesadüfen
Farkına varıyorsun
Mutluluğun ne olduğunun…
Şöyle bir düşünürsen,
Düşünerek bulmak istersen,
Çok boyutlu bir iş mutluluk
Derin bir iş,
Geçmişli, gelecekli bir iş…
Genetikli menetikli bir iş…
O koca ağacın
Soyağacının
Kökünden dalına
Bir genetik çevrim olduğunun
Farkında olmakla başlıyor
Mutluluk…
Genetik çevrimin içinde değilsen eğer,
O çevrimin bozuksa eğer
Ne bileyim, bi sebepten
Dışına düşmüşsen genetik çevriminin
Yani ailenin,
Yani genetik ortaklarından beslenmiyorsan
Onlardan uzaksan,
Yalnızsan
Ya da kendini yalnız bırakmışsan
Mutluluk temelin atılmamış demektir.
Çünkü insanı var eden “gen”de
Onu geçmişten geleceğe taşıyan o sonsuz trende
Yalnızlık olmaz…
Yalnızlık parçalarda olur çünkü
Ama “gen” bir parça değil
Bir bütün o, kocaman bir döngü,
Zamanı içine katıp,
Onunla dönüp duran bir döngü
Ya içindesin bu döngünün
Geçmişinle, geleceğinle bir bütünsün
Ya da boşlukta birisin
Bunalımda birisin
O yüzden işte,
Genetik döngüsünün
Soyunun, sopunun
Kendi doğal bütününün
İçinde olmayanda
Onunla dönüp durmayanda
Sağlık da olmaz,
Mutluluk da olmaz…
Bütün bunları söylüyordum ama,
Ama bir gün,
Günlerden bir gün
Bir tablo, bir yağlıboya
Tekrar edip durduğum şeyleri
Somutlayıverdi bana
Ömrünce lafını ettiğim mutluluğun
Ne olduğunu
Çırılçıplak anlatıverdi bana.
Bizim doktor Seçil,
Tek erkek kardeşimin ve, onun eşi
Beşinci kız kardeşim Nurgül’ün kızı Seçil,
Anneannemin prototipi Seçil
“Bir Zamanlar Mutluluk”
Adını vererek,
Annemin, dayımın, kardeşlerimin
Ve bizim diğer genetik veletlerin
İçinde olduğu
Bir yağlıboya yapıyor.
Rengarenk, cıvıl cıvıl, tertemiz
Rengârenk değil adeta;
“Gengarenk”…
İşte böyle,
Birdenbire, aniden
Seçil’in tablosunda olduğu gibi,
Mutluluğun;
Genine, ailene duyarlılık olduğunu,
Ya da ailenin resmini yapmak olduğunu
İşe oradan başlamak olduğunu
Anlayıveriyorsun…
Mutluluğu
Somutlayıveriyorsun.
Diğer yandan; bence,
Bizim Seçil’in resmi
“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diyen o koca adama
Nazım’a;
“Evet, ben yapabilirim” demektir
Seçil’ce ve sessizce…
Genetiğinin ve ailenin
Resmini yaptıktan sonra, ancak
Anlam kazanıyor,
Sülale, soy, sop, mahalle
Milliyet, insanlık vesaire…
Kısaca; içinde dönüp durduğumuz
O sosyolojik daire
Doğru kavranıyorsa eğer,
Mutluluk daha da büyüyor
Ve anlam kazanıyor…
Ve nihayet,
Genetik döngü,
Sosyolojik döngü derken,
Ekolojik döngünün de
Farkına varabiliyorsan,
Evrende her şeyin
Dönüp duran bir bütün olduğunu
Görebiliyorsan
Kısaca,
Yaşamın Döngüsü’ nü
Bilebiliyorsan
Hele bir de bunu;
Önyargıları, yutturmacaları
Ve tüm gereksiz teferruatı
“es” geçerek
Anlatabiliyorsan,
Mutluluk senindir, seninledir…
Yani, yani, yani, kısaca;
Bir mutluluk tarifi yapılacaksa,
“Yaşamın döngüsünü özümsemiş olmak
Ve onu ifade edebilmek”
Mutluluk demektir kısaca…