TÜRK TURİZM STRATEJİSİNE FARKLI BAKIŞLAR VE KATKILAR

TÜRK TURİZM STRATEJİSİNE FARKLI BAKIŞLAR VE KATKILAR

Dr. Cemil ÇAKMAKLI

                                                                                                    Ankara-Mart 2009

 

     GİRİŞ:    Türk Turizmi 1982 yılında çıkarılan Turizmi Teşvik Kanunu çerçevesinin dışına çıkmakta çok geç kalmıştır. Yaklaşık otuz yıl önce bizim de katkılarımızla oluşan çerçeve artık yetersizdir.

Yeni bir oluşuma ışık tutmak için görüşlerimi aşağıda özetliyorum.

Adsız

  1. TURİZM BAKANLIĞININ YENİ ROLÜ; TÜKETİCİ İTHALİ OLMALIDIR.

Dünya ekonomiler;

  • Mal İhracı
  • Tüketici ithali

temelli olarak yeniden örgütleniyorlar.

DÜNYADA; YILLIK HARCAMALARI BİR TRİLYON DOLARA ULAŞAN TURİZM TÜKETİCİSİ, BÜTÜN ÜLKELERCE İTHAL EDİLMEK İSTENİYOR. Bu yüzden, ülkeler ekonomilerini “Tüketici İthali”  temelinde yeniden örgütlüyorlar.

TÜRKİYE’DE DE TURİZM BAKANLIĞININ TEMEL STRATEJİSİ DE TÜKETİCİ İTHALİ OLMALIDIR. Bakanlık; Kuruluş Kanununu ve Örgütlenmesini buna göre yeniden düzenlenmelidir.

Bugünün, denize, güneşe, doğaya, kültüre, tarihe dayalı turizm tüketicisi daveti yeterli değildir. EĞİTİM, SAĞLIK, TİCARET gibi makro ürünler de turizm stratejisi içine alınmalı; bunların alt ürünleri de turizm stratejisi içinde şekillendirilip geliştirilmelidir.* * TÜKETİCİ İTHALİ HEDEFLİ TURİZM STRATEJİSİNİN TEMELİNE, “TÜKETİCİ İTHALATÇISI OPERATÖRLERİ GÜÇLENDİRME” İLKESİ KONULMALIDIR

manzaraTürkiye, etrafındaki 300 milyonluk tüketici havuzunun mihver ülkesidir. Çünkü, çevresine göre en gelişmiş turizm, sağlık, alışveriş ve eğitim yapıları ve ürünleri Türkiye’dedir.

Başta Rusya olmak üzere; çevremizdeki tüm ülkelerin, turizm, sağlık, alışveriş ve eğitim tüketicilerini Türkiye’ye getirecek olan operatörleri büyütmek, güçlendirmek ve turizmin temel unsuru haline getirmek gerekmektedir.

Bunun için; bankacılık sistemini ve sermaye piyasası sistemini operatörleri güçlendirecek bir anlayışa kavuşturmak, özellikle hava ulaşımı sisteminin destinasyonlarını ve tarifelerini operatör taleplerine uygun hale getirmek gerekmektedir.

Özetle; tüketici ithalatçısı ülke olmak için TUR OPERATÖRLÜĞÜnü ciddi ve kurumsal bir ölçeğe taşımak ve onları; pazarlama, taşıma ve hizmet verme konusunda güçlendirerek milli ekonominin temel unsuru haline getirmek gereklidir.

  • TURİZM YAPILANMASININ TEMELİNE “HAVZA ESASLI MEKAN PLANLAMASI VE EKOLOJİK İLKELER” YERLEŞTİRİLMELİDİR.

Türkiye’nin geçmişini ve geleceğini belirleyen 24 Ekolojik havza vardır. Bu havzalar; kendi doğal ve ekolojik işlerlikleriyle; havayı, suyu, toprağı, bitkiyi, hayvanı, insanı belirlemektedirler.

Her havzanın kendi özelliklerine göre; mekan planlama; tarım, sanayi, altyapı ve turizm planlaması yapılmalı, turizm ürünleri buralardaki ekolojik temele göre biçimlendirilmelidir.

Yoksa; turizm aksları, turizm kenti, turizm merkezi, varış odağı gibi kavramlar yerine oturmaz. Turizm arapsaçına döner.

Markalaşma; bu havzaların ekolojik özelliklerine göre oluşturulmalıdır.

Havzalarda kapasite,  ON İKİ AY KULLANIM İLKESİNE göre planlanmalıdır. Bu havzalar, on iki ay kullanılacak biçimde; dağıyla, deniziyle, termaliyle, tarihiyle yeniden tasarlanmalıdır.

boğaz.png

TURİZM İMARI VE YATIRIMCIYA ARAZİ TAHSİS KONULARI YENİDEN DÜZENLENMELİ; BU KONU, DİĞER BAKANLIKLARIN ALT BÜROKRASİSİNİN OYUNCAĞI OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR.

Bugün Turizm Rejimi; imar ve arazi kullanımı açılarından; Orman, Milli Parklar ve Özel Çevre rejimleri tarafından boğulmakta ve adeta işletilmemektedir. Bu durum yeni düzenlemelerle kesinleştirilmeli, Turizm Bakanlığının inisiyatifi netleştirilmeli ve güçlendirilmelidir. En mühimi; yerli ve yabancı yatırımcıları ürküten; turizmin başlangıç finansmanını zorlaştıran ve uluslar arası sermaye piyasalarına açılmalarını engelleyen “arazi tahsisi ve kira” kavramları; “müddetli tapu” anlayışıyla yer değiştirilmelidir.

Bugün tahsis edilen araziler üzerinde Milli Emlak “DEMOKLESİN KILICI” gibi durmaktadır.

Araziler Maliyenin, yatırımcı emanetçi anlayışı terk edilmelidir.  Bu durum; yerli, yabancı yatırımcıları ürkütmekte ve yatırımcıyı ve ülkenin sermayesini hızla geri alacağı “uluslar arası sermaye piyasası” enstrümanlarının gelişimini engellemektedir.

Derhal;

                         “Yap, İşlet, Devret’ten”

                         “ Yap, İşlet, Pay Ver”

anlayışına geçilmelidir.

Pay alırken de; yatırım tutarına bağlı yıllık kira yerine; “Ciro ve G.O.P.’den pay”  gibi uluslar arası genel kabul görmüş ölçüler kullanılmalıdır.

TURİZM; YERLİ BANKACILIK VE SERMAYE PİYASALARI İLE BARIŞTIRILMALI; BÖLGESEL GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIKLARI (GYO) OLUŞTURULARAK, TÜRK TURİZMİ ULUSLARARASI BORSALARA ARZ EDİLMELİDİR.

Turizm geri dönüşü uzun bir yatırım olduğu için; “yüksek faiz ve kısa vade” temeline dayalı yerli bankacılık sistemi ile barışık değildir. Ancak; Türk mal ihracatının; ithalata dayalı yapısı ve bu nedenle, “sıfır veya giderek negatif net ihracat” doğurması ve milli gelire katkısız olması karşısında; tüketici ithal edilerek; milli gelire net pozitif katkı sağlayan turizm özellikle, TÜRK EXİMBANK’ın birincil ilgi odağı olmalıdır.

Türk EXİMİ güçlendirilmeli ve bu gücün en az yarısını; turizme odaklayarak ve diğer bankalarla işbirliği yaparak Türk turizmini, uluslar arası ölçekte “BÜYÜK TUR OPERATÖRLÜĞÜ”ne ve uluslar arası çapta “İŞLETMECİ ZİNCİRLER”e kavuşturmalıdır.

Güçlü tur operatörlüğü için temel şart, banka ve borsa sistemini operatörler için hazır hale getirmektir.

Diğer yandan; Türk turizm yatırımcıları yaptıkları sabit kıymet yatırımlarını, borsalaştırarak; koydukları öz kaynakları 10-15 yıl beklemeden geri alabilmelidirler. Bunun için Sermaye Piyasası Kurulu kolaylaştırıcı düzenlemeler yapmalıdır.

Yine bu konuda; Türk turizmini zıplatacak mucizevi bir çözüm vardır. Bu çözüm; bölgesel gayrimenkul yatırım ortaklıkları kurarak (örneğin Belek GYO, Kemer GYO vb.) bunları yurtdışı borsalara Londra’ya, Tokyo’ya, NewYork’a açmaktır. Böylece; Türk turizminin 25 yıldır yaptığı durağan sabit yatırımlar aktifleştirilebilir ve minimum 25-30 milyar $ kaynak elde edilir. Bu yeni kaynakla; yeni turizm yatırımlarının önü açılır ve bugünkü Türk turizm kapasitesi ikiye katlanır. 25-30 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye elde edilir.

bina

SAYILARI 6000’İ AŞAN TABELA ACENTACILIĞI DÖNEMİ BİTMELİ; BUNLAR GEREKİRSE BİRLEŞTİRİLEREK TUİ, NECKERMAN ÖLÇEĞİNDE PAZARLAMA DEVLERİ OLUŞTURULMALIDIR. ARTIK TÜRK İŞLETME MARKALARI VE ZİNCİRLERİ DEVREYE GİRMELİDİR.

Bugün Türk Turizminin en önemli eksiği; uluslar arası değerde işletme zincirleri ve yine uluslar arası ölçekte pazarlama şirketleri olmamasıdır. Bunlar yoktur, çünkü bunları destekleyen bir finansal yapı yoktur. Bunları gerçekleştirecek olan; Türkiye’nin “tüketici ithali yoluyla dış ticaret” stratejisini benimsemesi ve “EXİMBANK”ını bunun için seferber etmesidir.

Ancak; bundan sonra; Türkiye “Stratejik Turizm Merkezi” haline gelir ve Turizm Borsası, Berlin’de, Moskova’da değil; ürünün olduğu yerde; Antalya’da, İstanbul’da kurulur, fiyat Türkiye’de belirlenir.

  • TÜRKİYE TÜKETİCİ İTHAL EDECEKSE TÜKETİCİ TAŞIMA KAPLARINI YANİ UÇAKLARINI ÇOĞALTMALI VE TAŞIMA AKSLARINI ÖZELLİKLE KUZEYDEN-GÜNEYE TARİFELİ DİREKT UÇUŞLARA DÖNÜŞTÜRÜLMELİDİR.

Yukarıda anlattık, ithalatın konteynırları negatif dış ticaret doğuruyor, turist uçakları pozitif dış ticaret doğuruyor.

cemil beyBu yüzden; Türk Ekonomisi tüketici ithal etmeyi öne almalı ve öncelikle hava taşımacılığını çok güçlendirmelidir.

Dünyada; Turizmin kuzeyden-güneye yapıldığı dikkate alınarak; özellikle Rusya  ile Türkiye tatil yöreleri arasında; direk, tarifeli ve ucuz uçak taşımacılığı mutlaka geliştirilmelidir.

Bu yüzden; Turizm Bakanlığının birincil işi THY ile iç içe çalışmak; hatta onun yönetiminde bulunmaktır.

Diğer yandan; Bakanlığın teşkilatı içinde bir “Turizm Ulaştırması” birimi bulunmalıdır.

  • TURİZM BAKANLIĞINI GÜÇLENDİRECEK TEMEL UNSUR, GÜÇLÜ TURİZM SEKTÖR ÖRGÜTLERİDİR. SEKTÖR ÖRGÜTLERİ BUGÜNKÜ GÜÇSÜZ VE DAĞINIK YAPIDAN KURTARILMALI, TEK VE GÜÇLÜ BİR YAPI OLUŞTURULMALIDIR.

Sektör için en doğru örgütlenme modeli, TOBB Kanununa tıpkı “Sanayi Odaları” gibi; bir “Turizm Odaları” eklemesi yapmaktır.

Ancak; bugünkü TOBB örgütlenmesi buna direneceği için; Bakanlığın hazırladığı, “Türk Turizm Yatırımcı ve İşletmecileri Meslek Birliği” tasarısını düzelterek kanunlaştırmak çok faydalı olacaktır.

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s