TÜRK TURİZMİNİN EKOLOJİKLEŞTİRİLMESİ

TÜRK TURİZMİNİN EKOLOJİKLEŞTİRİLMESİ KONUSUNDA GÖRÜŞLER

 

  1. BAŞLANGIÇ:

Kültür ve Turizm Bakanlığının Yayınladığı ve 22 Eylül 2008 gün ve 27005 sayılı Resmi Gazetede yer alan “Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesislerine Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi Verilmesine” dair tebliğle (Tebliğ No: 2008/3) ve sınıflandırma formuyla ilgili olarak aşağıdaki görüşler oluşturulmuştur.

  1. GENEL GÖRÜŞ:

Dünya Turizm Hareketi; dünyanın herhangi bir yerinde sürekli yaşayanların; yaşamadıkları diğer bölgeleri  görmeleri ve orayı kullanma imkânlarını geliştirmiş, diğer bir deyişle dünyayı ortaklaşa kullanma ve koruma alışkanlığını tetiklemiştir.

Dünyanın ortaklaşa kullanılması ve korunması; dünya ekolojik sisteminin anlaşılmasına, kavranmasına ve tüm insan davranış ve eylemlerinin dünya eko-sisteminin temellerine ve döngülerine uygun hale getirilmesine ve ekolojik bilincin ilerletilmesine bağlıdır.

Ancak; bu noktada, dünyada hızla artan nüfusun, büyük bir çoğunluğunun farkında  olmayarak; dünya eko-sistemine büyük zararlar verdiğini ifade etmek zorundayız.

Eko-sisteme bilmeden zarar veren yığınların yanı sıra; bilerek zarar verenler de var.

Bilimi ve onun uygulanabilir hale getirilmesi olan teknolojiyi yönetenler yanlış bilgi, bulgu ve uygulamalarıyla dünya eko sistemini sarsan ve büyük zararlar veren ilk gruptur. Bunların peşi sıra; Teknolojik uygulamalarla, yanlış ürünler üreten ve piyasalar kurarak bu ürünleri tüm dünyaya yaygınlaştıran piyasa erbabının dünyada her gün düzeltilemez ekolojik cinayetler işlediğini görüyoruz.

Kısaca; dünya eko-sistemi, yani dünyadaki yaşam; bilmeden zarar veren yığınların ve bilerek zarar veren bilim adamı, teknolog ve piyasa erbabının ve yöneticilerin tecavüzü altındadır.

Bu tecavüze karşı; iki olumlu reaksiyon gelişmiştir.

Birinci Olumlu Reaksiyon; sadece insanı korumayı esas alan ve “Dünya İnsan İçindir”, ”Dünyayı korumazsak, insan ve insanlık yok olur”  ve “İnsanı korumak için çevremizi korumalıyız” yaklaşımlarıyla kendilerini “Çevreci” diye adlandıran kesimlerin reaksiyonudur. Biz buna “Çevreci Yaklaşım” diyoruz.

Bu reaksiyon ciddi bir etkiye sahip olmayan duygusal ve romantik bir reaksiyondur. Ama hiç yoktan çok iyidir.

İkinci olumlu Reaksiyon; “İnsan dünyanın içindedir. Dünya tüm canlıların ortak ve ortaklaşa yaşam alanıdır. Bitkiler, hayvanlar, insanlar, tüm organizmalar, toprak, hava, su gibi tüm sistemler ve türler ortak bir yaşamın unsurlarıdır. Her tür bir yaşam fonksiyoneridir ve yaşamda bir rolü vardır. Türlerden herhangi biri yok olursa, yaşam zincirinin bir halkası kopar, tüm zincir yok olur, yaşam yok olur” diyen bir reaksiyondur. Biz buna; bilimsel adıyla “Ekolojik Yaklaşım” diyoruz. Doğru yaklaşım budur. Tüm dünyaya; doğal sistemlere, yönetsel, sosyolojik ve ekonomik sistemlere ve Turizm gibi alt sistemlere Ekolojik bakış açısıyla yaklaşmak doğrudur, bilimseldir ve sürdürülebilirdir.

  1. TÜRK TURİZMİNE EKOLOJİK YAKLAŞIM:

Türkiye; son yıllarda diğer ülkelere göre göreceli olarak pek çok alanda farklı ve hızla değişimler göstermektedir. Bu arada; Turizmde ki hızlı büyüme ve farklılaşma dikkat çekmektedir.

Ancak bu “turizm büyümesinin; hem uzun vadede doğru, hem ülke ve dünya için doğru bir temele oturması gerekmektedir.

Bunun için de; ”Ekolojik Yaklaşımlı Turizm Stratejilerinin” kopya olmayan, özgün ve cesur yaklaşımlarla devreye sokulması gerekmektedir.

 

Bu yüzden; bundan sonra bu raporla ”Başlangıç” bölümünde sözü edilen Turizm Tesislerine “Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi” verilmesine ilişkin tebliğe, cesur ve özgün yaklaşımlarda ve ekolojik temelli önerilerde bulunulacaktır.

 

  1. EKOLOJİK ÖNERİLER;

 

  1. Türk turizminin gelişimi; Sürdürülebilir Çevre Politikaları ile değil, Ekolojik Turizm Stratejileri ile sağlanabilir.

 

Tebliğe esas olan  raporun hemen girişindeki ; 2003 vizyonunda ; “Türk Turizminin gelişimi,    “Sürdürülebilir Çevre Politikaları” ile sağlanacağı ifade edilmektedir.

Hemen belirtelim ki; Turizmin gelişimi : “Sürdürülebilir Çevre Politikaları ile   değil; “Ekolojik Yaklaşımlı Turizm Stratejileri” ile sağlanabilir.

Çünkü “Sürdürülebilir Çevre Politikaları” deyimi; “Ekolojik Yaklaşımlı Turizm Stratejileri” deyiminden çok daha dar bir ifadedir.

Bu yüzden; ilk olarak, 1993–1994 yıllarında kullanılan “Turizmde Çevreye Duyarlılık” kavramı, ”Ekolojik Yaklaşımlı Turizm” kavramı ile  değiştirilmelidir.

Çevreye Duyarlı Tesis” yerine “Ekolojik Tesis” belgelendirilmesi yapılmalı ve   Ekolojik dünyayı temsil eden “Dünya içine yeşil yıldız” simgesi kullanılmalıdır.

  1. Sınıflandırmaya geçmeden önce; aşağıda açıklandığı gibi; “Mevcut Tesislerde” farklı, “Yeni Oluşturulacak Tesislerde” ekolojikleştirme farklı yaklaşımlar belirlenmelidir. Sınıflandırma bu farklı yaklaşımların üzerine oturmalıdır.
  • Yeni Oluşturulacak Tesisler İçin Ekolojik Yaklaşımlar;
  • Ekolojik Turizm Havzaları:

Burada yapılacak ilk iş; Turizm merkezleri, Turizm Kentleri ve benzeri kavramlar yerine; ”Ekolojik Turizm Havzaları” kavramını koymak ve bu havzalarda,

  • Planlama
  • Alt yapı
  • Yatırım
  • İşletme

safhalarında Ekolojik Kriterleri devreye sokmaktır.

Kısacası; Türk Turizminin yeni dokusunu Ekolojik Turizm Havzaları oluşturmalı ve bu havzadaki; toprak kullanımı ve tarım, su temini ve kullanımı, ulaşım sistemleri, yapılar, ekolojik ilkelere göre ekolojik malzemelerle oluşturulmalı ve turizm tesisleri; konaklamadan, yeme, içmeye; animasyondan, spora kadar ekolojikleştirilmelidir.

  • Havza Dışı Yeni Turizm Yatırımları

Ekolojik Turizm Havzaları dışında yapılacak yeni turizm yapıları için “Turizm Yapıları Ekolojik Standartları” oluşturulmalıdır; Yeni Turizm yapılarının; yapı malzemesi ve teknik standartları ile işletmesi; -yeme içmeden, konaklamaya kadar- ekolojikleştirilmeli ve tesis buna göre belgelendirilmelidir.

  • Mevcut Turizm Merkezlerinin ve Mevcut Turizm Yapılarının Ekolojik Dönüşümünün Sağlanması,

Yukarıda 1.maddede ifade edilmeye çalışıldığı gibi; Turizmin yeni dokusunun; Ekolojik Turizm Havzaları yaklaşımı ve Yeni Tesislerin Ekolojik Standartlarda oluşturulması yoluyla ekolojikleştirilmesi bundan sonrası için temel yaklaşım olmalıdır.

Ancak; mevcut dokunun ekolojikleştirilmesi; daha güç bir sorundur. Bu güç sorun ancak kararlılıkla ve bıkmadan ele alınırsa; ancak çözümlenebilir.

Bu güç sorun iki başlıkla ele alınabilir,

2.1. Mevcut Turizm Merkezlerinin ekolojik dönüşümü: Mevcut merkezlerde; alt-yapı, ulaşım, temiz enerji temini arıtma gibi ortak hususlar öncelikle ekolojik dönüşüme konu edilmeli; Turizm Merkezlerini besleyen tarımsal ve hayvansal üretim alanlarında Organik Tarım teşvik edilerek; bu merkezlerin ve içindeki tesislerin işletmesel anlamda da ekolojik dönüşümünün temelleri hazırlanmalıdır.

2.2.   Mevcut Turizm Tesislerinde Ekolojikleştirme:

Mevcut tesislerde inşai ve yapısal ekolojikleştirme çok zor olduğundan bu  tesislerde İşletmenin Ekolojikleştirilmesi esas alınmalı, Ekolojik İşletme özendirilip teşvik edilmelidir.

  • Türk Turizminin Ekolojikleştirilmesi Stratejisinin Yöntemleri:
    • Yeni oluşturulacak Turizm Havzalarında; kamusal görevler ve yatırımcı katkıları zorunlu ekolojik standartlarla yönlendirilmelidir.
    • Mevcut Turizm merkezlerinde ve mevcut tesislerde ekolojik dönüşüm “özendirme ve teşviklerle” sağlanmalıdır.
  • Türk Turizmini Ekolojikleştirme Stratejilerinin Turizme ve Ülkeye Katkıları:
  • Türkiye iki coğrafi, üç ekolojik kıta üzerine oturan çok zengin bir ekosistemler topluluğudur. Turizmde; oteller, yemekler, müzikler kopya edilebilir, bunlarla farklılaşılamaz. Ama; kopya edilemeyen tek şey eko-sistemdir. Eko sistemlere dayalı turizm bu yüzden özgündür, farklıdır. Türk Turizmi eko sistemlere dayanır ve ekolojikleşirse farklılaşır ve rekabet edilemez hale gelir.
  • Ülkenin turizm dokusunun “ucuz turizm”e dayalı olduğu malumdur. Bu durumdan; farklılaşarak ve yeni bir imajla kurtulmak mümkündür. Bu imaj “Ekolojik Türkiye” imajı olabilir. Bu ucuz fiyat, ucuz turist modeli ancak; “ekolojik ürün-iyi fiyat” modeliyle aşılabilir. Böyle yapılırsa; Türkiye’nin Turizm gelirleri, tesis başına belli bir süreçte ikiye katlanabilir. Ekolojikleştirme romantik değil, ekonomik sonuçlar doğurur.
  • Turizm mevsimsel olmaktan; hızla çıkıp bütün yıla yayılabilir. Sadece bir mevsimde ve 3-4 ayda, kıyıya ve güneşe gelenler, bunların yanı sıra ekolojiye ve doğru yaşamaya da gelirler, sadece yazın değil, bütün yıl gelirler.
  • En mühimi; ülkenin tarımı ekolojikleşir, topraklarımız kurtulur, su ve enerji kullanımı ekolojikleşir; doğal dokumuz ve geleceğimiz kurtulur.
  • Kısaca; turizmde ekolojikleşme sadece turizmi ve onun gelirlerini değil; tetiklediği yeni doğrularla tüm ülkemizi kurtarır.
  • Bu yüzden Turizmde Ekolojikleşme sanıldığından çok daha önemli sonuçlar doğuracak, mucizevi bir şekilde “Türkiye’yi ekolojikleştirme” yolunu açacaktır. Türkiye Ekolojikleşmede öncü ülke olabilecektir.

Bu öncülük Turkiye’ye çok yakışacaktır. Çünkü Türkler ve Uzak Asyalılar yaşamlarını ve kültürlerini doğaya dayamış, doğadaki bütün unsurları, güneşi, ayı kendilerine sembol yapmış hayvanların ve bitkilerin yaşam ortakları olduğunu binlerce yıl önce bilmiş ekolojik temelli topluluklardır.

  • Bugün her şeyi standartlaştırmaya çalıştıkları gibi, ekolojik standartları da oluşturmaya çalışan Avrupa daha ortada yokken Türkler ve Uzak Asyalılar doğal bilinç ve yaşama ulaşmışlardı. Diğer bir deyişle ekolojik bilinç Doğudan yükselmiştir. Türkler de ona ulaşmış temel topluluklardan biridir. İşte bu yüzden; ekolojikleşmede öncü tavır almak, bu konuda Avrupa’nın ardından değil, önünden gitmek Türkiye’ye çok yakışacaktır.
  • Bu yüzden; 2009’da Türkiye’de yapılacak ISO/TC228 Turizmle ilgili Hizmetler Teknik Komite, toplantısı fırsat bilinmeli, Türkiye, Çevre Bakanlığı, Özel Çevre, TÜBİTAK, Üniversiteler, İlgili Sivil Toplum Örgütleri gibi kuruluşlarının katkılarıyla, Turizm Bakanlığı öncülüğünde yapacağı Hazırlık Çalışmalarını hızla tamamlamalı ve ortaya “Ekolojik Yaklaşımlı Turizm Stratejisi” koyarak; buna uygun standartlarına tam bir netlik ve kararlılıkla açıklamalıdır. Kısaca; bu konuda artçı değil, öncü olmalıdır.
  1. “KONAKLAMA TESİSLERİ İÇİN SINIFLANDIRMA FORMU” İÇİN ÖNERİLER

Ekteki; Sınıflandırma formu çalışmasında; ülkemizde “Çam Belgeli” uygulamasının ve esaslarının ötesine geçilmesi sevindiricidir.

Ancak; sınıflandırma yukarıda açıklanan ekolojik temellere oturtulmalıdır. Diğer yandan  formun “turistik işletmelerin talebi üzerine uygulanması” yaklaşımı yaptırımdan uzak bir durumdur. Bu yüzden hiç değilse yeni tesisler için zorunlu standartlar getirilmeli; ve konu “vicdani bir tercih” olmaktan çıkarılarak “zorunluluk” haline dönüştürülmelidir.

Kısaca; Yeni tesisler için zorunlu ekolojik standartlar devreye konulmalıdır. Eski tesisler özendirilmelidir. Aksi taktirde turizmde ekolojik dönüşüm hayal olur.

Bu yüzden; yeni tesisler için ayrı, mevcut tesisler için ayrı kriterler içeren tablolar oluşturulabilir. Daha sonra verebileceğimiz detaylar saklı kalmak üzere; aşağıdaki form şablonunu tartışılmak üzere öneriyoruz.

KONAKLAMA TESİSLERİNİN EKOLOJİK SINIFLANDIRILMASI İÇİN GENEL ŞABLON ÖNERİSİ

 

  Yeni Tesisler Mevcut Tesisler
Zorunlu Puan Serbest Puan Toplam Puan Zorunlu Puan Serbest Puan Toplam Puan
I.                   MİMARİ VE İNŞAİ KRİTERLER

1.      Konsept

2.      Alan Kullanımı

3.      Malzeme Kullanımı

           
  15   25      
II.                ENERJİ KRİTERLERİ

1.      Enerji Üretimi

2.      Enerji Kullanımı

           
  9   15      
III.             SU KRİTERLERİ

1.      Su Temini

2.      Tasarruf

3.      Geri Kazanım

           
  6   10      
IV.             TEMİZLİK KRİTERLERİ

1.      Mekan Temizlik

2.      Textil  Temizlik

 

           
  6   10      
V.                YİYECEK-İÇECEK

1.      Mutfak Teknolojisi

2.      Organik Malzeme

           
  9   15      
VI.        TEKNİK KRİTERLER            
  6   10      
VII.      YÖNETİM ve EĞİTİM

1.      Yönetim Kriterleri

2.      Personel Eğitimi

           
  6   10      
      VII.      DİĞER KRİTERLER            
  3   5      
TOPLAM 60   100      

Sonuç olarak; Yeni tesislerde 100 üzerinden 60 zorunlu puan alanı; sınıfına göre “Dünya sembolü içinde yeşil yıldız” verilir. Daha aşağı puanlara verilmez. Amaç herkesi zorunlu ekolojik standartlara yükseltmektir. Çünkü “yarım ekoloji” olmaz.

Yeni tesislerde zorunlu puanları sağlayanlara “Ekolojik Tesis” plaketi verilir.

Eski tesislerde; ise  İşletme Kriterlerinde zorunlu; yapısal konularda  ise dönüşümü özendirici bir uygulamayla puanlama yapılır. Örneğin 40 puana ulaşana “Ekolojik İşletmeli Tesis” plaketi verilir. Yıldızların yarısı yeşile boyanabilir.

  1. YAYINLANMIŞ BELGELENDİRME TEBLİĞİ HAKKINDA;

Turizm İşletmesi Belgeli Tesislere verilecek Belgeyi düzenleyen ve ekte yer alan tebliğ, zaman içinde yukarıdaki ilkelere göre yeniden düzenlenmelidir.

  1. TÜRK TURİZMİNİN EKOLOJİKLEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN ON SONUÇ;
  1. Türk turizminin “Çevreye Duyarlılık” adı altında da olsa; ekolojik arayışlara girmesi çok sevindiricidir.
  1. Ancak; artık, “çevre” temelli yaklaşımlar, “bilimsel ekoloji” ile yer değiştirdiği için; biz de düzenlemelerimizde “ekoloji” kavramını kullanmalıyız.
  1. Turizmin ekolojikleştirilmesi; yeni tesisler için, ekolojik  havzalar oluşturularak ve yeni yapılar için yeni “Zorunlu Standartlar” getirerek yapılmalıdır.
  1. Mevcut tesislerin ekolojikleştirilmesi ise; özendirerek ve teşvik ederek ve fakat kararlı ve ısrarlı bir biçimde yapılmalıdır.
  1. Tesislerin ekolojik sınıflandırılması; sadece turizm tesislerinin talebine bırakılmamalı; her tesisin eko-sistem için yapabileceği asgariler belirlenmelidir.
  1. Ekolojikleştirme, yeni tesisiler için; havzadan ve mimari ve inşai safhadan başlamalı, işletmeyle devam etmelidir. Zorunlu puanlar sağlayana “Ekolojik Tesis” sertifikası verilmeli ve sembol “Dünya içinde yeşil yıldızlar” olmalıdır.
  1. Mevcut tesislerin ekolojikleştirilmesi ise; İşletme standartlarında zorunlu, yapısal konularda ise dönüşümü özendirici nitelikte olmalıdır.
  1. Ekolojikleştirme; dünya trend ve standartlarını yakalama amaçlı değil; Türk turizminin dünya turizminin önüne geçirecek bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Ekolojikleştirme prestijli bir fark ve yüksek bir kazanç sağlayacağı için de cesur ve atak bir tavırla uygulanmalıdır.

Bu kısımda; 2009’da Türkiye’de yapılacak ISO/TC228 Turizmle ilgili Hizmetler Teknik Komite toplantısından önce, tüm ülke kuruluşları, Turizm Bakanlığı öncülüğünde çalıştırılacak, ortaya net bir “Ekolojik Yaklaşımlı Turizm Stratejisi” konulmalı ve buna uygun sınıflandırma ve standartlar kararlılıkla açıklanmalıdır. Türkiye bu konuda  artçı değil, öncü olmalıdır.

  1. Turizmin Ekolojikleştirilmesi; ülkedeki tüm sektörlerin ekolojikleştirilmesini tetikleyeceği için de; tüm ülkenin ekolojik dönüşümünü başlatarak , Türk doğasının ve toplumunun geleceğini doğru temele oturtarak,Türk insanını,insanlık aleminin en saygın yerine taşıyacaktır.
  1. Ve nihayet; Türk toplumunun geçmişindeki, tüm canlılara ve doğaya saygı biçimde var olan ekolojik bilinç ve kültür; başka ülkelerin dayatmalarına bırakılmadan gündemleşmiş ve güncelleşmiş olacaktır. Bu da bize çok yakışacaktır.

Ekler:

  1. Turizmde Çevreye Duyarlılık Kampanyası–2008 Bildirgesi
  1. Turizm İşletmesi Belgeli Konaklama Tesislerine Çevreye Duyarlı Tesis Belgesi verilmesine dair tebliğ ve eki Sınıflandırma Formu

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s